Kıl Dönmesi Ameliyatlı ve Ameliyatsız Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Kıl Dönmesi Ameliyatı

Kıl dönmesi ameliyatı yöntemleri hastanın yaşı, günlük yaşantısı, daha önce geçirdiği ameliyatlar ve yandaş hastalıklarına göre tercih edilmelidir. Her hastaya her ameliyat yapılamaz. Hastalığın yeni evrelerinde ise lazer tekniği, sıvıl fenol, kristalize fenol, mikro sinüsektomi gibi yöntemler tercih edilebilir. Daha ileri olan kıl dönmeleri tedavilerinde flep kapama ve lümber flep yöntemi en bilindik en çok tercih edilen yöntemlerdir.

Kıl Dönmesi Ameliyatında Lazer Tekniği

Lazer yönteminde genel anestezi, spinal anestezi (bel altı uyuşturma), lokal anestesi (bölgesel uyuşturma) şekillerinden hangisinin uygulanacağı hastanın yaşına göre seçilebilir. Genel olarak hastalar ve doktorlar tarafından tercih edilen genel yada lokal anestezidir.
 Anestezi hastaya uygulandıktan sonra sinüs ağızları denilen kuyruk sokumu üzerinde ki bölgelerden bir fırça ya da küret aracılığıyla epitel doku kazınır. Buradaki amaç ağrıya ve akıntınya neden olan hastalıklı doku yani epitel dokunun ortadan kaldırılmasıdır. Bir takım özel izotonik sıvılar ve Bathicon yardımıyla enfeksiyonlu doku yıkanarak epitel doku tamamen ortadan kaldırılır. Bu işlem tamamlandıktan sonra lazer probuyla oluşmuş olan kıl yuvasının içine girilerek Lazer cihazından alınan ortalama 10 yada 15 Watt olan enerji 2 cm kalınlığında ucu kristal olan yapıya iletilerek kontrollü bir yanma sayesinde çok geniş olmayan kıl yuvalarını kapatabilmedir. 
 Çok büyük olan kıl dönmesi ameliyatlarında EPSİT ( Endoskopik Plonidal Sinüs ) ameliyatı tercih edilmektedir. Bu yöntemde ufak bir kamera yardımıyla görüntü alınarak epitel doku kürete edilir. Bu işlem hiç kıl kalmadığından emin olunabilmesi ve hastalıklı dokunun ne kadar yandığına bakılması amacıyla yapılmaktadır. Bu yöntemin büyük kıl dönmelerinde tercih edilmesinde ki amaç geniş bir yapıyı kontrol etmek ve yanmayan dokuların tesbit edilip tekrar yakılması ve kalan kıl köklerinin endoskop aracıyla bakılarak çıkartılmasıdır. Deri altında geniş olan kıl yuvası önce kürete edilip sonra lazer ile yakıldığı için oluşacak yeni sağlıklı dokular birbirine yapışarak kapanacaktır. Lazer yönteminin en büyük avantajı her hangi bir kesi ve dikiş tekniğinin olmamasıdır. Bu sayede hastalar işlem sonrası ağrı hissetmezler ve erken işe dönüş, sosyal hayata dönüş gibi avantajlarının yanı sıra lazer işleminin en büyük avatajından biri de işlem sonrası devamlı olarak pansumanada ihtiyaç duyulmamasıdır.

Kıl Dönmesi Ameliyatında Kristalize ve Sıvı Fenol Uygulaması

Kıl dönmesi hastalığı oluştuktan sonra fazla ertelendiği durumlarda uzun yıllar bu dertten muzdarip olan kişilerde kuyruk sokumunda bir çok sinüs ağızı yani bir çok delik oluşur. Buralarda devamlı olarak akıntı olacağı için çok komplike vakalar olarak görülebilir. Bu gibi vakalarda klasik cerrahi istemeyen hastalarda bir kaç seans fenol gibi uygulamalar ameliyatsız iyileşme sağlacayacaktır. Sinüs ağızlarının kürete edilmesi sonrası oluşabilen iltihabi doku izotonik serum ya da Batikonla yıkanır, sonra burada cilte açılmış olan delik ya da deliklere yanıcı bir madde olan sıvı yada kristalize fenol uygulanır. Kıl yuvasının içine bırakılan fenol burada yanıcı bir kimyasal reaksiyon yaratarak dokuları yok eder; yanan dokular yerini oluşan yeni dokulara bırakarak birbirine yapışıp sağlam bir doku oluşmasıyla kıl yuvası kapanmış olur.

Mikro Sinüsektomi Yöntemi

Mikro sinüsektomi yöntemi deri altında çok ufak yer yapmış kıl dönmelerinde tercih edilmektedir. Bu ameliyatta ciddi bir doku çıkartımı yoktur, yaklaşık olarak 3-5 cm bir kesi yapılarak cilt altında enfekte olan iltihabı doku çıkartılır; daha sonrasında kendiliğinden eriyen dikişler ile sağlam dokular üst üste gelecek şekilde kapatma gerçekleştirilir. Ameliyat sonrası hastalar ciddi bir rahatsızlık hissetmezler. Erken işe dönüş gibi avantajları vardır.

Kıl Dönmesi Ameliyatı Flep Yöntemi

Ameliyatlı yöntemler olarak en çok tercih edilen flep ameliyatıdır. Bu ameliyatta hastalıklı olan dokunun tamamı elektro konter denilen aletle kontrollü bir şekilde hem kesme hem de mühürleme yaparak çıkartılıp sağlam iki dokunun birleştirilip kapatılması amaçlanır. Flep yönteminde bir baklava dilimi ya da daha fazlası kadar doku çıkartılabilir. Ameliyat sonrası dikişler olacağı için hastalar bir süre rahatsız olabilmektedirler. Dikişlerin açılmaması için eğilip kalkarken dikkat edilmeli, enfeksiyon kapmaması için ameliyatlı bölgeye pansuman yapılması gerekmektedir. Hastalar ameliyat sonrası 1 hafta 10 gün sonra işlerine dönüş yapabilirler.

Kıl Dönmesi Ameliyatında Lümber Flep Yöntemi

Lümber flep yöntemi diğer bir adıyla flep kaydırma yöntemi olarakta bilinmektedir. Bu ameliyat çok büyük cerrahi bir girişimdir. Ameliyatta enfekte doku tamamen çıkartıldığı için büyük bir doku eksizyonu olur . Doku çıkartılan yerin kapanması için sağlıklı dokudan çıkartılan doku üzerine kaydırma yapılır ve hastaya diren yerleştirilir. Lümber flep yönteminde hastaya yaklaşık olarak 20-30 kadar dikiş atılabilir. Ameliyat sonrası dikişlerin açılmaması için hastanın ani ve sert hareketlerden kaçınması gerekmektedir. Özellikle hijyen konusuna dikkat edilmesi gerekir aksi takdirde oluşabilecek enfeksiyon ciddi problemlere yol açabilir.